Halit Bilgiç
Ölmedik Ölmeyeceğiz
Sevdaları bıraktık dağlar ardında
Özgürlüğe yürüdük son kanımızla
Sevdaları bıraktık dağlar ardında
Özgürlüğe yürüdük son kanımızla
Barış deyip döküldük tüm sokaklara
Ölmedik ölmedik ölmeyeceğiz
Bazen dar ağacında üç fidan olduk
Bazen rüstem bazen çiçek, alişer olduk
Bazen roboskide kaçakçı olduk
Ölmedik ölmedik ölmeyeceğiz
Bazen dar ağacında üç fidan olduk
Bazen berçem bazen medya, ibrahim olduk
Bazen zonguldakda madenci olduk
Ölmedik ölmedik ölmeyeceğiz
Ceylan olup dağlarda hep gezeceğiz
Uğur olup yüreklere su serpeceğiz
Ceylan olup dağlarda hep gezeceğiz
Uğur olup yüreklere su serpeceğiz
Ahmet olup türküleri söyleyeceğiz
Ölmedik ölmedik ölmeyeceğiz
Bazen dar ağacında üç fidan olduk
Bazen rüstem bazen çiçek, alişer olduk
Bazen roboskide kaçakçı olduk
Ölmedik ölmedik ölmeyeceğiz
Bazen dar ağacında üç fidan olduk
Bazen berçem bazen medya, ibrahim olduk
Bazen zonguldakda madenci olduk
Ölmedik ölmedik ölmeyeceğiz
Munzurun berrak suyundan kana kana içtimde geldim
Fırata dicleye sor beni
Madımak tanıktır diri diri yakılışıma
Dersim yastadır ve hüzünlüdür
Maraşı sorma dili tutkundur o günden beri
Halepçede katledilen annelerin babaların ve bebeklerin bedeniyim
Amed koşuyolunu unuttum sanma,Her biri koynunda yatar
Ceylanın ceylan gözleri karşımdadır ve saklıdır zulamda
Uğurun bedenindeki on üç kurşun yarasıyım
Serzanın kalemi, Aydının silgisiyim ve onların boş sıralarıyım şimdi
Mavi buzul bir gecenin cırılçıplak koynunda ölümcül vadilerden geldim
Bir sabah yağdı bombalar üstüme, her yarım paramparça, kayalıklar arasında, bir lokma sıcak tandır uğruna düşüverdim yollara
Tuzaklara meyal bir garip coğrafyanın fukara evladıyım, yetim kalmış çoçukların çığlığı, gözü yaşlı annelerin kaderi ve çaresiz babaların sessiz isyanıyım şimdi
Güneşin ve barışın çoçuklarına binlerce kez selam olsun
Annelerin çığlıklarını, feryatlarını ve gözyaşlarını görmezlikten gelenlere binlerce kez lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun
Ölmedik ölmedik ölmeyeceğiz